4 Mart 2012 Pazar

Attar’la Konuşma

Attar’la Konuşma
[740-746; 4869-4901]

Divanım divaneliklerle dolu
diyordunuz, indim ağır ağır
dimdik merdiveninden zamanın,
bir ses verin, bana diledim,
bir başlangıç sesi verin dedim
ve dinledim: bir tüy düşürün
kanadınızdan bu ülkeye, başka
ülkelere uçup gitsin ince usul
kurduğunuz nakış, dediydiniz,
bir tüy ki değdirsin şehirleri
biribirilerine, açsın sesleri
seslere bağlayan giz kilidini,
dağıtsın anlama bürünmüş tüm
anlamsızlıkları, sırrınız size
kalsın, sizde kalmasın sakın,
yaptığınız resimden artık sakının.

Kan kokusu, demiştiniz, yüzünüz
yorgun hem dingin, işte bana verdiğiniz
son ses, son anahtar, son korkusuzluk;
söyledim ve hiçbir şey elde edemedim,
doğru; sustum ve kazandıklarımı
ayrı bir güneşe, ayrı bir geceye sakladım,
doğru: Benden kopan tüyün savrulduğu
ağır ağır çıktığım dimdik merdivenden
aşağı doğru. Yıkılacak bütün şehirler,
silinecek harflerim, parçalanacak taş
tabletlere kazılmış yüzüm, simsiyah
kalacak divane divanımın kağıtları:
Kavruk, okunaksız, boşlukta şimdiden
külliyen külüm.

(Doğu-Batı Divanı’ndan)

Enis Batur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder